SHURA Enerji Dönüşü Merkezi’nin yyaımladığı raporda, Türkiye’de elektrik üretiminin karbondan arındırılması gerektiği ifadesi yer alarak yol haritası planlandı. Raporda “Net Sıfır 2053” planına göre, Türkiye’nin enerji talebi 2030’a kadar ekonomik faaliyetlere bağlı olarak artmaya devam ederken, sonraki dönemlerde ise elektrifikasyonun ve enerji verimlili sebebiyle enerji talebi azalmaya başlayacak.
Raporda, ilerleyen dönemlerde enerjide dışa bağımlılığın azalacağı ifade edilirken, Türkiye’nin dış ticaret dengesinde iyileşme görüleceği ve enerjide ithalat bağımlılığı 2053’te yüzde 9 seviyesine gerileyebileceği tahmin ediliyor.
Yenilenebilir Enerjini Kullanımı Artacak
Raporda, 2053’te elektrik sisteminin büyük ölçüde rüzgâr ve güneş enerjisi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanacağı ve bunların toplam elektrik üretimindeki payının yüzde 77 seviyesinde olacağı belirtiliyor. Ayrıca yenilenebilir enerjide Türkiye’de güneş ve rüzgâr enerjisi santrali kapasite artışlarının ve enerji depolama gibi yeni teknolojilerin kurulumlarının artacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte özel sektörün teşviklerinin de yoğunlaşacağı düşünülüyor.
Rapora göre, karasal rüzgâr kurulu gücünün 2035’e kadar 38 GW’a ulaşacağı ve daha sonra bu kapasiteye her beş yılda bir yaklaşık 20 GW ilave kurulu gücün eklenmesiyle 2055’te toplam 120 GW kurulu kapasiteye ulaşacağı öngörülüyor. Güneş enerjisi kurulu gücünün ise 2035’te 57 GW’a, 2055’te ise 220 GW’a ulaşması tahmin ediliyor.
Yeşil Hidrojen Kullanımı Ulaşım ve Sanayide Çoğalacak
SHURA tarafından yapımlanan raporda yeşil hidrojen kullanımına da değiliyor. Türkiye’de ulaştırma ve sanayi sektörlerinde yeşil hidrojen ve diğer e-yakıtları kullanmaya başlayacağı değerlendiriliyor. Ayrıca sanayide 2035’te e-yakıtlara geçiş başlayacağı ve 2053’te kadar kullanılacağı tahmin ediliyor.
Yeşil hidrojenin 2053’te toplu kara yolu taşımacılığında yüzde 10, hafif hizmet araçlarında yüzde 17, ağır hizmet araçlarında ise yüzde 30 oranında kullanılması öngörülüyor.
Yenilenebilir Enerjiye Yatırımda Gecikme Yaşanması Karbon Emisyonunu Artırabilir
Yayımlanan raporda yenilenebilir enerjiye yatırımların gecikmesi halinde ithal enerji maliyetlerinin artacağı belirtilirken, hedeflerin uygulamaya geçmemesi ise karbon emisyonunun artırabileceği vurgulanıyor. Öte yandan, kömür ve linyit santrallerinin 2035’ten sonra devam etmesinin kümülatif sera gazı emisyonlarını artıracağı ifade edilirken, fosil yakıtların varlığının sürmesinin ise yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi zorlaştıracağı tahmin ediliyor.